
Ekonomik kriz, dar gelirli vatandaşların hayatında her geçen gün daha derin izler bırakıyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Araştırma Merkezi (BİSAM), Mayıs 2025‘e dair hazırladığı açlık ve yoksulluk sınırı raporunu kamuoyuyla paylaştı. Rapor, sadece rakamları değil, insanların içinde bulunduğu zorlukları da gözler önüne seriyor.
Açlık Sınırı Asgari Ücreti Solladı!
Rapora göre, dört kişilik bir ailenin sadece gıda harcamalarını kapsayan “açlık sınırı” 23.615 TL’ye yükseldi. Bu rakam, mevcut asgari ücreti tam 1.511 TL aşıyor. Yani asgari ücretli bir aile, yalnızca karnını doyurmak için bile maaşının tamamını harcasa yetmiyor!
Asıl dikkat çeken kısım ise “yoksulluk sınırı.” Eğitimden ulaşıma, barınmadan sağlığa kadar tüm temel ihtiyaçları kapsayan bu sınır tam 81.686 TL olarak belirlendi. Bu da mevcut asgari ücretin 3,7 katı.

Tek Kişi İçin de Hayat Zor
Yalnız yaşayan bir bireyin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için en az 37.912 TL‘ye ihtiyacı olduğu ortaya kondu. Bu rakam bile, ortalama maaş alan bir çalışanın tek başına yaşamını sürdürebilmesini imkansız hale getiriyor.
Bu veriler, gençlerin neden ailelerinden ayrı yaşamakta zorlandığını ve neden evlenmenin artık “lüks” olarak değerlendirildiğini açıklıyor.
Et, Süt, Yumurta: Artık Sofrada Zor Yer Buluyor
Mayıs 2025 itibarıyla en pahalı gıda grupları sebze-meyve, süt ürünleri ve et oldu. Günlük bazda meyve-sebze tüketimi için gereken tutar 211.71 TL, süt ürünleri için 210.71 TL, et-tavuk-balık grubu için ise 161.64 TL olarak hesaplandı.
Bir ailenin sadece bu üç kalem için günlük yaklaşık 600 TL harcaması gerekiyor. Aylık bazda bu tutar 18.000 TL’ye yaklaşıyor. Asgari ücretli bir aile için bu rakamlar, artık erişilemez düzeyde.
Temel Gıdalarda Alarm Zilleri
Ekmek için günlük harcama gereksinimi 71.43 TL, yumurta için 15.22 TL, sıvı ve katı yağlar için ise 40.69 TL olarak tespit edildi. Tatlı ihtiyaçlar kategorisindeki bal, reçel ve şeker grubunun günlük maliyeti bile 19.29 TL‘yi buldu.
Bu rakamlar, temel gıdaların artık “lüks” tüketim haline geldiğinin bir göstergesi. Beslenme uzmanları, sağlıklı bir diyetin bile maliyetinin çoğu kişi için karşılanamaz hale geldiğini belirtiyor.

Gizli Yoksulluk Yayılıyor
BİSAM’ın verileri sadece düşük gelirli kesimi değil, orta sınıfı da kapsayan “gizli yoksulluğun” yaygınlaştığını gösteriyor. Geliri yetmeyen ama yardım da alamayan bu kesim, artık toplumun en kırılgan noktalarından biri haline geldi.
Birçok kişi kredi kartlarıyla ayakta kalmaya çalışırken, uzun vadede borç yüküyle ezilmeye mahkûm oluyor.
Sosyal Medyada Tepki Yağdı
Raporun açıklanmasının ardından sosyal medyada #Geçinemiyoruz etiketi kısa sürede gündem oldu. Birçok kullanıcı, “Soframızdan eksilen sadece yemek değil, umutlarımız da gidiyor” yorumunu paylaştı.
Bazı kullanıcılar ise, asgari ücretle yaşam mücadelesi verenlerin yaşadıklarını anlatan videolarla gerçekleri görünür kılmaya çalıştı. “Bir ay bizimle yaşayın da görün” çağrısı dikkat çekti.
Uzmanlardan Uyarı: Sosyal Patlamaya Ramak Kaldı
Ekonomistler, bu uçurumun sürdürülebilir olmadığını ve sosyal dengelerin ciddi şekilde tehdit altında olduğunu vurguluyor. Giderek artan barınma, ulaşım ve gıda maliyetleri, toplumun büyük bir kesimini psikolojik ve fiziksel çöküşün eşiğine getiriyor.
“Eğer gelir dağılımı adaleti sağlanmazsa, toplumsal huzur kalıcı hasar görebilir” uyarısı yapan uzmanlar, devletin acil müdahalesi gerektiğini savunuyor.
Rakamlar Yalan Söylemez
BİSAM’ın açıkladığı bu tablo, artık görmezden gelinemeyecek kadar net. Gelir ve gider arasındaki uçurum büyüyor. İnsanlar ay sonunu getirmek bir yana, haftayı bile çıkaramıyor. Ekonomik kriz yalnızca cebimizi değil, sağlığımızı, psikolojimizi ve geleceğe dair umudumuzu da etkiliyor.
