Destanın Doğuşu: Çanakkale’nin Geçilmezliği
Tarihler 18 Mart 1915’i gösterdiğinde, dünya tarihine altın harflerle yazılacak bir zaferin ilk adımları atılıyordu. Osmanlı Devleti, zorlu savaş koşullarına rağmen, vatanını savunmak için topyekûn bir direniş sergiledi. İngiltere ve Fransa öncülüğündeki İtilaf Devletleri, Çanakkale Boğazı’nı geçerek Osmanlı’yı saf dışı bırakmak istiyordu. Ancak hesaba katmadıkları bir şey vardı: Türk milletinin vatan sevgisi!
Denizde Kıran Kırana Mücadele
İtilaf Devletleri, devasa bir donanmayla 19 Şubat 1915’te ilk saldırıyı başlattı. Boğazın girişini topçu ateşiyle döven düşman kuvvetleri, Türk savunmasını aşacaklarını düşünüyordu. Ancak Osmanlı askerleri, yüreğindeki iman ve azimle büyük bir direniş sergiledi. Sert hava koşulları nedeniyle ertelenen saldırılar, 25 Şubat’ta yeniden başladı. Fakat boğazın derinliklerinde gizlenen Nusret Mayın Gemisi, düşmanın kaderini değiştirecek bir hamle yaptı.
Nusret’in Sessiz Zaferi
Osmanlı ordusunun en kritik hamlelerinden biri, Nusret Mayın Gemisi’nin gece karanlığında Erenköy Koyu’na döşediği mayınlardı. İtilaf Devletleri, 18 Mart sabahı büyük bir özgüvenle saldırıya geçti. Ancak hiç beklemedikleri bir sürprizle karşılaştılar. Osmanlı topçusunun etkili atışlarıyla sarsılan düşman gemileri, Nusret’in tuzağına düştü. Bouvet, Irresistible ve Ocean zırhlıları peş peşe sulara gömüldü. Böylece Çanakkale’nin denizden geçilemeyeceği kesinleşmiş oldu.
“Çanakkale Geçilmez” Dedirten Kara Savaşları
Deniz savaşında ağır kayıplar veren İtilaf Devletleri, planlarını değiştirdi ve kara harekâtına yöneldi. Ancak bu kez karşılarında sadece Osmanlı askerleri değil, Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri dehası vardı. Anafartalar, Conkbayırı ve Arıburnu’nda destan yazan Mehmetçik, düşmanı hezimete uğrattı. “Size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum” sözleriyle tarihe geçen Mustafa Kemal’in komutasındaki Türk askeri, işgalcileri bozguna uğratarak vatan toprağını korudu.
110 Yıldır Hafızalardan Silinmeyen Zafer
Aradan geçen 110 yıla rağmen, Çanakkale Zaferi’nin anlamı ve önemi hala ilk günkü gibi hissediliyor. Türk milletinin bağımsızlık uğruna sergilediği direniş, dünya tarihine unutulmaz bir mücadele olarak kazındı. Bugün, şehitlerimizin aziz hatırasına sahip çıkarak, bu büyük zaferi gururla anmaya devam ediyoruz. Çünkü Çanakkale sadece bir savaş değil, milletimizin inanç ve birlik ruhunun simgesidir.







