İBB’de Kurulu Düzen: Rüşvet Ağı, Gizli Ortaklar ve Güç Oyunu
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) yolsuzluk iddiaları çığ gibi büyüyor. Kamuoyuna sızan yeni ifadeler, belediyede yıllardır işleyen ve “sistem” adı verilen bir çıkar ağının varlığını ortaya koydu. Soruşturma kapsamında tahliye edilen CHP’li İBB Meclis Üyesi Umut Şenol’un itirafları ise adeta buzdağının görünen kısmı.
2016’dan bu yana reklam sektöründe faaliyet gösterdiğini belirten Şenol, İBB ile yaptığı reklam alanı anlaşmalarının nasıl tehdit ve baskı yoluyla ellerinden alındığını tüm detaylarıyla anlattı. Kendisinin şirketini devretmesi için yapılan baskılarda, dönemin belediye yetkililerinden isimler vererek, “Sistem böyle işliyor, sen de uyacaksın” denildiğini iddia etti.
Reklam Alanlarında Gizli Bir İktidar Mücadelesi
Şenol’un ifadesine göre, metrobüs durakları gibi yüksek değerli reklam alanları, “Urbanmedia” adlı şirkete devredilmek istendi. Bu şirketin arkasındaki ismin ise Fatih Keleş olduğunu söyleyen Şenol, doğrudan baskı altında bırakıldığını dile getirdi. “Kime şikayet etsem sistem duvara çarpıyor” diyen Şenol, yaşadıklarını bir güç gösterisi olarak tanımladı.
Görüşmeler sırasında Kültür A.Ş.’nin dönemin genel müdürü tarafından yönlendirildiğini belirten Şenol, “Bu karar Ekrem Başkan’ın bilgisi dahilindedir, sistem böyle işliyor” sözleriyle karşılaştığını aktardı. O andan itibaren direnişinin sonuç vermeyeceğini anladığını da açıkça belirtti.
İBB’de ‘Gayrı Resmi Hiyerarşi’: Görev Dağılımı Değil, Güç Paylaşımı
Reklam alanlarıyla ilgili taleplerini iletmek için belediye binasında resmi bir yetkiliyle görüşmek isteyen Şenol, doğrudan Murat Ongun’un adının verildiğini iddia etti. O dönem Ongun’un resmi bir görevi olmadığını vurgulayan Şenol, “Benim bağlı olduğum birim değil ama herkes onun adını veriyordu” dedi.
Bu durumun İBB içinde resmi yapı dışında gayrı resmi bir etki alanı yaratıldığını gösterdiğini öne sürdü. Ongun’la yaptığı görüşmede, kira indirimi konularının da birebir konuşulduğunu, bu sürecin belediye meclisine taşınmasıyla Murat Ongun’un inisiyatifinden çıktığını ifade etti.

İmamoğlu’nun Rolü: Süreci Devraltan ve Takip Eden Kim?
2022 yılında doğrudan Ekrem İmamoğlu’ndan randevu alarak açık hava reklamlarının kent estetiğini bozduğunu, gelir kaybına neden olduğunu anlatan Şenol, aldığı cevabın yine “Murat Ongun’a danış” olduğunu söyledi. Bu cevap, Şenol’a göre İmamoğlu’nun sürecin tamamen farkında olduğunu ve yönlendirmeyi bilerek yaptığı anlamına geliyordu.
“Beni sürecin dışına attılar, karşı çıkan herkes sistem dışı kaldı” diyen Şenol, kendisinin dışlandığını, üstüne baskı kurulduğunu, ancak sistemin merkezinde kimlerin yer aldığını kamuoyunun bilmesi gerektiğini vurguladı.

Etkin Pişmanlıkla Gelen İtiraflar Zinciri
Etkin pişmanlıktan faydalanmak isteyen Şenol, soruşturma dosyasına ek olarak verdiği ikinci ifadede de dikkat çeken isimleri gündeme taşıdı. Özellikle Buğra Gökçe, Serkan Öztürk ve İnan Güney gibi CHP’li yöneticilerle olan ilişkileri, reklam ihaleleri üzerinden dönen ilişkiler ağını gözler önüne serdi.
İfade tutanaklarında yer alan bilgilere göre, bazı ihalelerin alt yüklenici olarak belirli şirketlere sistematik şekilde devredildiği ve bunun neredeyse olağan bir düzene dönüştüğü anlaşılıyor. “İhale al, alt taşerona ver, yüzde 90 devret… Sistem böyle çalışıyor” sözleriyle Şenol, herkesin sustuğu bu düzene dikkat çekti.
CHP’de Sessizlik Hakim, Kamuoyu Cevap Bekliyor
Olayların merkezindeki isimler hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı. CHP cephesinde ise gelişmeler karşısında sessizlik hakim. Kamuoyu, Ekrem İmamoğlu ve Murat Ongun’un bu ifadelere vereceği yanıtı bekliyor.
Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında daha fazla ismin bu “sistem” içinde yer alıp almadığı, başka şirketlerle de benzer işlemler yapılıp yapılmadığı araştırılıyor. Soruşturma derinleştikçe yeni itiraflar ve detayların ortaya çıkması bekleniyor.

Siyasi Ağırlıklı Bir Kriz mi, Yoksa Gerçek Bir Temizlik mi?
Kimi çevreler bu soruşturmayı “siyasi bir operasyon” olarak değerlendirirken, bazıları da “nihayet çürük yapılar deşifre ediliyor” yorumunu yapıyor. Şenol’un sözleri ise şimdilik elimizdeki en somut anlatı ve bu anlatı oldukça sarsıcı.
Sistemin adı, aktörleri ve nasıl işlediği artık kamuoyunun merceğinde. Her geçen gün yeni detaylarla büyüyen bu soruşturma, yalnızca İBB değil, muhalefet partileri için de ciddi bir kriz yönetimi gerektirecek gibi görünüyor.







