Diploma Krizi: Siyasi Yasağa Giden Yol Mu?
Ekrem İmamoğlu’nun Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne yatay geçişi, hukuk çevrelerinde büyük tartışmalara neden oldu. Girne Amerikan Üniversitesi’nin 1990 yılında YÖK tarafından tanınmadığı ortaya çıkınca, İmamoğlu’nun diplomasının geçerliliği sorgulanmaya başlandı. Eğer İstanbul Üniversitesi diplomasını iptal ederse, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı hayal olacak.
CHP içindeki bazı isimler, İmamoğlu’nun bu durum karşısında yeni bir hamle yapabileceğini düşünüyor. Partide, “Genel Başkan olursa, siyasi gücünü koruyarak mücadeleye devam eder” görüşü hakim.
Plan B: CHP Genel Başkanlığına mı Göz Dikti?
Ekrem İmamoğlu’nun siyasi kariyerini korumak için CHP Genel Başkanlığı’na aday olacağı konuşuluyor. Kulislerde, İmamoğlu’nun ekibinin, “Eğer Genel Başkan olursa, siyasi yasağa karşı daha güçlü bir direnç gösterir ve Cumhurbaşkanlığı sürecini de kontrol eder” şeklinde bir strateji belirlediği iddia ediliyor.
Ancak bu yolun da önünde ciddi engeller var. Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun nasıl bir tavır alacağı büyük bir bilinmezlik. İmamoğlu’nun CHP Genel Başkanı olması durumunda Mansur Yavaş ve Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı adaylığı planlarının sekteye uğrayabileceği konuşuluyor.
İstanbul’un Kaynakları: İmamoğlu’nun Güç Alanı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), CHP içindeki en büyük ekonomik güç merkezlerinden biri. İmamoğlu’nun, İBB’nin maddi kaynaklarını kullanarak siyasi faaliyetlerini sürdürdüğü iddia ediliyor. Özel uçaklar, büyük organizasyonlar ve geniş çaplı kampanyalar, İBB’nin sağladığı fonlarla mı finanse ediliyor?
Rakipleri, İmamoğlu’nun CHP Genel Başkanı olmasının, belediyedeki mali gücü de doğrudan kontrol etmesine olanak tanıyacağını belirtiyor. Bu durum, CHP içindeki dengeleri ciddi şekilde değiştirebilir.
Kılıçdaroğlu ve Özel’in Tavrı Ne Olacak?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultay sonrası Ekrem İmamoğlu ile arasına mesafe koyduğu biliniyor. CHP içinden gelen iddialara göre, İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’ndan destek istedi ancak beklediği yanıtı alamadı. Kılıçdaroğlu’nun, “Genel Başkan olmayı neden bu kadar istiyorsun?” sorusuna, İmamoğlu’nun, “Bu makamı elde edersem, siyasi yasağa güçleri yetmez” dediği iddia ediliyor.
Özgür Özel ise İmamoğlu’na koltuğunu bırakmaya niyetli görünmüyor. CHP içinde büyük bir güç mücadelesi yaşanıyor ve İmamoğlu’nun geleceği belirsizliğini koruyor.
Mansur Yavaş Rest Çekti: “Ben Yedek Oyuncu Değilim”
CHP içindeki kriz giderek derinleşirken, Mansur Yavaş açık bir tavır aldı. İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığı için yürüttüğü kampanya, parti içinde ayrılıklara yol açarken, Yavaş “Ben kimsenin yedeği değilim” diyerek rest çekti.
İmamoğlu’nun düzenlediği bir etkinliğe Yavaş’a yakın isimlerin katılmaması, iki lider arasındaki gerilimi daha da artırdı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda net bir tavır sergileyerek, İmamoğlu’nun karşısında güçlü bir alternatif olduğunu gösterdi.
Hukuki Süreç: İmamoğlu’nun Yargıyla Sınavı
İmamoğlu sadece siyasi rakipleriyle değil, yargıyla da ciddi bir mücadele içinde. Hakkındaki davalar, onun siyasi geleceğini doğrudan etkileyebilir.
İmamoğlu’nun karşı karşıya olduğu davalar şunlar:
- “Ahmak” davası hâlâ İstinaf Mahkemesi’nde bekliyor ve olası bir onama kararı siyasi yasağa yol açabilir.
- Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde ihale usulsüzlüğü iddiasıyla açılan davada, karar aşamasına gelindi.
- İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında yaptığı açıklamalar nedeniyle, “terörle mücadelede görev alan kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla yargılanıyor.
Bu davaların seyri, İmamoğlu’nun siyasi hayatını belirleyecek en kritik unsurlar arasında yer alıyor.
Yurtdışı Temasları ve Siyasi Tartışmalar
İmamoğlu’nun, yerel seçimler öncesinde “kent uzlaşısı” adı altında DEM Parti ile yaptığı görüşmeler büyük tartışmalara yol açmıştı. Son dönemde ise yurtdışında gerçekleştirdiği gizli görüşmeler gündemde.
İddialara göre, İmamoğlu’nun yurtdışında kimlerle ve hangi amaçla görüştüğüne dair bir video kaydı ortaya çıkabilir. Eğer bu kayıt kamuoyuna sızarsa, CHP içindeki dengeleri daha da sarsabilir ve İmamoğlu’nun siyasi geleceğini büyük ölçüde etkileyebilir.
İmamoğlu’nun Geleceği Ne Olacak?
Tüm bu gelişmeler ışığında, Ekrem İmamoğlu’nun siyasi kariyeri büyük bir dönüm noktasında. Siyasi yasağa uğrama riski, hukuki süreçler, CHP içindeki güç savaşları ve rakiplerinin hamleleri, onun önündeki en büyük engeller.
İmamoğlu’nun CHP Genel Başkanlığına aday olması halinde parti içinde büyük bir bölünme yaşanabilir. Ancak bu hamlenin onu kurtarıp kurtarmayacağı ise büyük bir soru işareti. Önümüzdeki aylarda yaşanacak gelişmeler, Türkiye’nin siyasi dengelerini de derinden etkileyecek gibi görünüyor.







